EPY Blog

Proje Yönetiminin Toplam Pazardaki Payı Hala Düşük

PROJE YÖNETİMİNİN TOPLAM PAZARDAKİ PAYI HALA DÜŞÜK 

Proje yönetimi sektörünün içinde uzun yıllardır olan Entegre Proje Yönetim'in Genel Müdürü Kemal Okumuş ile Türkiye'de proje yönetimin dünden bugüne hikayesini konuştuk. Gelişmiş ülkelerdeki yaklaşımlar noktasında bir farkımız olmamasına rağmen yaygınlık konusunda fark var. Ülkemizde, proje yönetim hizmetleri pazarı toplam pazar büyüklüğüne göre hala çok düşük ve yatırımların çok küçük bir bölümünde proje yönetim hizmeti alınıyor.

 

-Sektörde uzun yıllardır hizmet veriyorsunuz. Sizce Türkiye'de geç­mişten bugüne proje yönetimi konusun­da hangi aşamalar kaydedildi? 

Türkiye'de proje yönetimi­nin yaygınlaşması, özellikle resmi işlerde Dünya Bankası gibi kurumların sağladığı kredilerde, bağımsız üçüncü taraf hizme­ti alınmasını mecbur tutması, uluslararası yatırımcıların ve finansörlerinin ülkemiz­deki yatırımları ile hız kazandı. Bu firmalar Türkiye'ye geldikleri zaman, uluslararası standartlarda proje yönetimi hizmetlerini talep edip, proje yönetim firmalarının bü­yümesine ve gelişmesine ön ayak oldular.

2000'li yıllarda da AVM ve ofis projeleri yatırımlarında ciddi artışlar oldu. Özellikle karma projelerin inşaat alanı büyüklükleri 100.000 ma'leri aştı. Yatırımcıların mevcut kadroları ile bu projeleri yönetmesi zorlaşınca, dışarıdan proje yönetim hizmeti alın­ması da ciddi olarak arttı. 2005-2010 yılla­rında uluslararası yatırımcılar nedeniyle, proje yönetimi ile ilgili daha fazla bir talep oluşmuştu. Şimdilerde ise yabancı yatı­rımcıların sayısı azalmış olmasına rağmen onların yerinde yerli firmalar bu hizmetleri almaya başladılar.

Finansör kuruluş hizmeti, uzman ve bağımsız bir firmadan alınmasını mecbur tutmadığında, yatırımcı/geliştirici firma bu hizmeti, kurum içi bir ekip olarak da kurgulayabilir, tasarımı yapan veya emlak ki­ralayan firmalardan da alabilir. Zaten tüm seçeneklerde kullanılması gereken araçlar teorik olarak aynı. Fakat proje yönetimi fir­masından hizmet alındığı takdirde en faz­la katma değer sağladığını düşündüğüm konu; bu hizmeti veren kurumun, tüm di­siplinleri kapsayan kadrosu ile tasarım yö­netimi; maliyet, bütçe, planlama, denetim, kalite kontrol, raporlama gibi konularda       uz­man kişilerden oluşan bir kadro oluşturma­sı. Bu kadronun, benzer projelerde birlikte, bir ekip olarak çalışmış olmasından dolayı edindiği tecrübeyi daha kısa sürede, daha ekonomik olarak sunması ve en önemlisi bağımsız olarak hizmet vermesi yatırımcı ya da geliştirici firmaya en fazla katma de­ğeri sağlıyor.

Bu süreçte, proje yönetim firmaları ve kadroları ciddi tecrübeler kazandı. Pazarın büyümesi ile, uluslararası proje yönetim firmaları da Türkiye'de ofislerini açarak hizmet vermeye başladılar. Bu da rekabetin artması ile hizmet kalite çıtasının yüksel­mesine katkı sağladı.

-Proje yönetimi konusunda ne gibi ek­siklikler gözlemliyorsunuz?

En önemli eksiklik eğitim konusunda var. Günümüz­de üniversitelerin, hem master programla­rı hem de sertifika programları oluşmaya başladı. Ancak meslek yüksek okul ve üni­versite eğitimi ile piyasanın ihtiyaçları bi­rebir örtüşmüyor. Gelişmiş piyasalarda ise genel bir mühendislik/mimarlık eğitimine ek olarak sürekli gelişim ve eğitime dayalı sertifikasyon süreçleri var. inşaat maliyet yönetimi, planlama ve proje yönetimi konularında uzmanlaşıp, sertifika alıyorsunuz ve bu sertifikayı korumak için kendinizi devamlı olarak geliştirmeye çalışıyorsunuz. Proje yönetiminin temel noktası, kişinin ve firmanın kazandığınız tecrübeyi kurum­sallaştırarak, aldığı dersleri kurum içinde yaygınlaştırmak ve aynı hataları tekrar yap­mamak veya bir sonraki projeyi daha kısa sürede veya daha kaliteli yapmak. Yabancı firmalar bu konular ile ilgili ne yapıyor diye bakarsanız, kadrosu 50.000 - 100.000'e ulaş­mış firmalar var. Bunların web sitelerine bakın, hepsinin "Graduate Program" adı altında kendi sistemlerine göre kadrolarını yetiştirdikleri programları var.

ikincisi, Türkiye'de bu işin bir yasal çerçevesi yok. Bu hizmetin sorumluluğu nedir, ne şekilde olmalıdır konusu belli değil. Uluslararası uygulamalarda PI (Pro-fessional Indemnity) yani profesyonel so­rumluluk sigortası çok önemli ve yaygın bir konu. Kurumsal yatırımcılar, bu hizme­ti, risk transferi açısından değerlendirip, bu işte tecrübe kazanmış veya benzer projeleri en az birkaç kere yapmış firmaya perfor­mansa bağlı olarak veriyor.

Son olarak, ülkemizde genelde proje yönetim firması seçiminde en önemli kri­ter olarak "fiyat" göz önüne almıyor. Bu da personel ve hizmet kalitesinin gelişmesi­ni engelliyor. Tabii ki verimlilik, optimum kadro ve bütçe ile iş yapmak önemli ama firma seçiminde, kadro, tecrübe ve perfor­mans konularının da sektörün gelişimi için göz önüne alınması gerekiyor.

 

"Hem pazarın gelişmesi ve büyümesi hem de görev ve sorumlulukların belirlenmesi ile ilgili olarak çaba harcıyoruz."

 

-Proje yönetimine yaklaşım konusunda Dünya ve Türkiye arasında başka ne gibi farklılıklar gözlemliyorsunuz?

Temel olarak bir fark yok, sadece yaygınlık konu­sunda farklar var. Ülkemizde, proje yöne­tim hizmetleri pazarı toplam pazar büyük­lüğüne göre hala çok düşük ve yatırımların çok küçük bir bölümünde proje yönetim hizmeti alınıyor.

Diğer konu ise, hizmet performası ve sorumluluklarla ilgili. Dünya'da proje yöne­timinin mantığı zaman içinde değişmedi ama eskiden çoğunlukla risksiz aylık ücret bazlıydı. Yani bir kadro oluşur ve o kadro­nun aylık bedelleri hizmet sürecinde sabit olarak ödenir. Sürenin uzaması veya mali­yetin artması bunu fazla etkilemezdi. Gü­nümüzde, hizmetler daha çok götürü bedel ve performans bazlı işler haline gelmeye başladı. Türkiye'de bu konu, resmi işler ve kanuni zorunluluk nedeniyle GYO'ların ya­tırımlarında ağırlıklı kullanılmaya başladı.

Hem pazarın gelişmesi ve büyümesi hem de görev ve sorumlulukların belirlen­mesi ile ilgili olarak çaba harcıyoruz. Bu da bizlerin projeleri en optimum süre, bütçe ve işveren beklentilerine uygun olarak ba­şarı ile tamamlamasına bağlı. Genel olarak uluslararası piyasada paydaşların görev ve sorumlulukları İş başlamadan önce belirle­niyor. Yatırımcı ya da geliştirici firmanın, beklediği hizmetleri, görevleri ve sorumlu­lukları projeye özel "Teklif İsteme Doküma­nı" ile talep etmesi yaygınlaşmaya başladı. Beklentimiz tüm ihalelerin bu çerçevede düzenlenmesi.

Ülkemizde diğer gelişmesi gerekli di­ğer bir konu, projelerdeki metraj ve şartna­meleri bağımsız ve sorumlulukları çerçeve­sinde tasarım firmaları altında hazırlayan ve/veya işveren adına kontrol edip, denet­leyen "Quantity Surveying - Metraj ve Ma­liyet Danışmanı" firmalarının çok az olarak kullanılması. Uluslararası yatırımcı, tasa­rım firmalarına proje kullanım verimliliği yanında, toplam yatırım bütçesi ile ilgili hedefler de koyuyor. Gelişmiş ülkelerde bu hizmet sistematize edilmiş ve bu konu­da sorumluluk alabilecek uzman firmalar oluşmuş durumda. Ülkemizde ise belirsiz­lik var ama yavaş da olsa uzman firmalar oluşuyor.

-Türkiye'de bahsettiğiniz eksiklikleri dile getirecek, gelişmelere Ön ayak olacak bir çatı kuruluş var mı? 

İsim ve aktivite olarak var ama hem inşaat hem de proje yönetim sektörü bu kurumlan az destekli­yor. Biz, 1996 yılında İPYD - İstanbul Proje Yönetim Derneği'nin kuruluşunda görev almıştık. Bu dernek dünyada çok yaygın olan PMI (Project Management Institude) metodolojisinin geliştirilmesi ve yaygın­laştırılması ile ilgili çalışıyor. Bu konuda, Bankacılık, IT, Telekomünikasyon sektö­ründeki şirketler öncü oldu, eğitim ve uy­gulamaların gelişmesine destek verdi, an­cak inşaat sektörü geride kaldı. Ayrıca bu konuda çalışan UPYE - Uluslararası Proje Yönetim Enstitüsü Derneği var. Her iki der­nek de sektörün gelişmesi için ciddi çaba harcıyor. Ayrıca yine PMI'ya bağlı, İstanbul ve Ankara'da, PMP olarak sertifika sahibi kişilerin kurduğu dernekler var ama bunlar ağırlıklı olarak başka sektörlerde çalışıyor. Biz de gücümüz çerçevesinde katılım ve destek sağlamaya çalışıyoruz. Bu dernekle­rin yaygınlaşıp, tüm paydaşlarca destekle­mesi, yerel sertifika ve eğitim sistemlerini kurması ve yaygınlaşmasının proje yöneti­minin gelişimine ciddi katkıları olacağına inanıyorum.

 

Gayrimenkul Türkiye MART - NİSAN 2016

 

Kemal Okumuş PM Center Mart 01, 2016 Bu yazı 9247 kez okundu

Galeri

Entegre Proje Yönetim Danışmanlık Mühendislik Tic. A.Ş. © 2020 | tüm hakları saklıdır.